Başarılı Yaşlanma
İleri yaşlarda sağlıklı kalmayı herkes ister. Bunun için gerekenleri yerine getirmek sadece yaşlıların değil, tüm toplumun görevidir. Yaşlanmanın etkileri düşünüldüğünde çok yönlü bir yaklaşım gerekli ve bu nedenle duruma fizyolojik , psikolojik ve sosyolojik açıdan bakmalıyız.
Öncelikle ortalama yaşam süresinden başlayalım. Ekonomik gelişmişlik, gelirin adil dağılımı, sağlık imkanlarına ulaşım, yaşlıların toplumdaki yeri ve benzeri çok sayıda faktörün etkili olduğu veriler olduğunu da es geçmeden Dünya Sağlık Örgütü verilerine bakalım. 2015 sıralamasına bakınca Japonya’ nın 83,7 ile birinci olduğunu görüyoruz. Bu elbette hiç şaşırtıcı değil. Sierra Leone ise 44,4 ile son (183.) sırada. Bizi en çok ilgilendiren veri elbette yaşadığımız ülke. Türkiye bu sıralamada 75,8 ile 58. sırada. Yavaş yavaş da olsa sürekli olarak artan yaş ortalaması ile başa çıkabilmemiz için çok çalışmak zorundayız.
Öncelikle fizyolojik değişime bakalım. İskelet, kas ve eklemler, merkezi sinir sistemi, dolaşım ve solunum sistemi, duyu sistemi yani tüm hayati fonksiyonlarımızda bireylere göre farklılık gösteren gerilemeler yaşanır. Bu gerilemeleri yavaşlatmanın öncelikli yolu beslenme ve egzersizden geçiyor. Elbette tek başına bu ikisi de yeterli değil.
Şimdi bir de psikososyal gelişime değinelim. Bireyin motor performansındaki düşüş, hem psikolojisini hem de çevresindeki insanlarla olan ilişkilerini olumsuz etkilemektedir. Birkaç aylık kuvvet çalışmasından ya da düzenli yürüyüşlerden sonra bireyin kendisine olan saygısı ve çevresi ile olan sosyal bağlarının güçlendiğini gözlemleyebilirsiniz. Elbette bu duruma tersten de bakabiliriz. Çevresi ile iyi iletişimi olan ve kendine güveni yüksek bireyler daha hareketli bir yaşam sürmekteler.
John W. Rowe ve Robert L. Kahn’ ın araştırmaları başarılı bir yaşlanma için üç önemli faktör ortaya koyuyor:
-Yüksek bilişsel ve fiziksel fonksiyon
-Hastalık ve sakatlıklardan kaçınma
-Hayat bağlılığı
Yüksek bilişsel ve fiziksel fonksiyon için günlük hareketliliğin korunması ve egzersizler oldukça önemli. Hastalıklar ve sakatlıklardan kaçınma konusunda da hem egzersiz ve hareketlilik hem de bu konuda bireyin daha bilinçli hareket etmesi önemlidir. Hayat bağlılığı ise bireyin olduğu kadar çevresindekilerin de psikolojilerinin ve sosyal iletişimlerinin bir yansımasıdır.
Son olarak hayat bağlılığı ile ilgili önemli bir örnek vermek istiyorum. Ortalama yaşam süresi sıralamasının istikrarlı şampiyonu Japonya’ da yaşlı bireylere saygı çok önemlidir ve onları hayatın her alanında çalışırken, gezerken, sohbet ederken görmeniz mümkündür. Bu nedenle dünyadaki en yüksek yaş ortalamasına sahip bölgelerden biri olan Okinawa’ da ortalama yaşam süresinin erkeklerde 84, kadınlarda 90 olması hiç de şaşırtıcı değil. Lütfen kendinizden büyüklere korumak adına yardım ederken onlara zarar vermeyin! Hareketli ve neşeli günler dilerim!